26 Ekim 2012 Cuma
Ekolojik Hülyalar
"Öyle bir şey söyledi ki..." ; cümlesini görünce soguk soguk terlemeye basladım.Merak içerisindeydim.Acaba nasıl birşey söylemiş olabilir di ki?
Saatlerdir evde pc basında organik peynir yapımı üzerine yazılar okuyordum,ekolojik hayatın tüm sırlarına ermek üzereydim , kah çöpleri kompost etmek , kah poset yerine file kullanımı, kah organik ekmek yapımı makalaleri arasında yelken acmıs ilerliyordum.Kapitalist şehir hayatından tiksinmiştim, proje planı,KPI,ödeme planı ve raporlar gibi kelimelerden nefret ediyordum.
ellerim yeşeriyor, yüzüm organikleşiyordu adeta, bu laptop u bi an evvel kırmalı ve bambudan bir abaküse gecmeliydim,plastik fare mi olurdu gerekirse canlısına sağ tıklamalıydım! etrafım beni anlamayan fırsat sitesi zombieleriyle doluydu adeta! "markafoni'ye zara gelmiş heyooooo" diye tivit atan arkadaslarım vardı , allahım ben neredeydim? Derken yurdun gidişatına bir göz atayım bakalım sistem bizi nerelerimizden kemiriyor okuyayım da kinleyim diye girdigim gazete sitesinde o cümleyi gördüm ; " Öyle bir şey söyledi ki... "
sadece bu cümle, ve fonda zaradan daha kalite bi marka oldugu net belli olan straplez bir elbise ile Hülya Avsar vardı!
allahım ne söylemiş olabilir ki diye düşünmekten kendimi alamıyordum ! cümle o kadar iddalıydı ki , beni esir alıyordu.
öyle bir sey ki burda yazamıyorum diger sayfaya tıklaman lazım diyordu , herkes içinde söylencek birşeye benzemiyordu adeta , allah allahtı ! tam tıklayacakken gözümün önüne tüm ekolojik blog siteleri, alternatif yasam siteleri geçiyordu ! hayır nuri yapma dedim kendime . gece boyu okuduklarından azcık ders al ! Medyanın kölesi bir topluma mecbur degiliz! Ama zehri almıstım bi kere " öyle bir sey söyledi ki ... üç nokta hembir de !
Bu düşüncelerle bogusurken uyumuş kalmışım.
Rüyamda geridönüşümlü cuval bezinden strapleziyle hülya avsar benden Aylık satış raporlarını istiyordu ,
yetti lan kapitalist carkın dişlisi oldugum istifa ediyorum Hülya hanım , al da o satışlarını sok münasip bi yerine dedim
Gözleri sinirden alev topuna dönmüştü , cuvaldan straplesini elleriyle 2 santim yukarı cekme hareketi yaptı ve "Bak cocuk sana öyle bir şey söylerim ki..." derken agzına laptobumla vurdum ,
-söyleme amk ! söyleme dedim
25 Ekim 2012 Perşembe
Aylaklık
"(...) Eski Yunan'da çalışmak zorunda olmayanlar toplumu yönetirlerdi. Aylaklık, güçlülerin kendilerini ifade ediş tarzıydı. Şimdi ise hükmedenler, çalışıyor gözükmeye ve çoğu zaman da gerçekten çok çalışmaya mecburlar. Aylaklık; güçsüzlerin ve sanatçıların 'içine düştükleri' acınası bir hal, kötü bir huy ve büyük bir ayıp oldu. Oysa çok eskilerde aylaklık, hele idealleştirilmiş 'Mutlak ve Mükemmel Aylaklık', Olimpos tanrılarına has özel bir saadetti. Biz ölümlüler için ise bütün ömrümüzü şiirle, dansla, aşkla, türlü maceralar içinde, oyun oynayarak geçirmek bugün ayıptır. Hem ayıptır, hem kayıptır. Dans edeceksen, şiir yazacaksan bu işi de profesyonelce yapmalısın ki insanlar seni kabul etsinler. Kısacası yine çok çalışmalı ve köleler gibi yıllarca terlemelisin..."
Genç Bir İşadamına / Emre Yılmaz
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)