21 Aralık 2009 Pazartesi
14 Kasım 2009 Cumartesi
KISKANMAK-sen bana ne yapabilirsin ki ?
Birkaç yildir bekledigim filmlerden birisiydi Kiskanmak , bugun firsat bulup gidebildik, derin bir hayalkirikligi icerisindeyim aslinda, uzerine soylenecek belki cok sey var ama film bittiginde icimde yankilanan ilk cumle ` olmamis zeki ` cumlesi oldu .
Gozumde degeri buyuk ustad zeki demirkubuz buyuk butceli ilk donem filmi denemesinde bekleneni veremedi kanaatimce.Keske kendi senaryolarindan birisine harcasaydi o parayi.Mukemmele yakin gorselliginin yaninda cok dokunaksiz bi oykuyu anlam veremedigim kasintiliktaki diyaloglarla kotarmaya calismis ama sanki biraz olmamis.
sivirilen oyunculuk yok, vurucu replik yok ,hikaye cok derine temas etmiyor.
Bir baska yonetmen ciksa eli yuzu duzgun iyi bi film diyebilirim ama zeki demirkuz mevzu bahis ise beklentilerin cok altinda kalmis bi fil KISKANMAK.
hele ki KADER in ardindan... KADER filmi sert bi tokat etkisindeyken bu film bir burjuva yergisi olabilir ancak
Kader filmi izleyiciye : senin ben anani bacini s.kerim lan ! diyen bir delikanli iken
Kiskanmak : Bu yaptiginiz hic hos degil diyen bir hanimefendi gibi kaliyor
20 Temmuz 2009 Pazartesi
Bugün Dost Yaralanmış yine gönlüm Hoş değil
Beşiktaş'ın idol isimlerinden birisini daha kaybettik ...allah rahmet eylesin...kanser acımıyor...Vedat abimiz boğazına düşkündü keşke olmasaydı ama en nihayetinde mukadderat...
Vedat abimiz bi maçta tekme atıyor inceden rakibine pozisyon gereği...ama hakem görmüyor.koşarak geliyor ve soruyor
-vedat tekme attın mı?
-attım hocam
diyor vedat abi .. hakem gösteriyor kırmızıyı ...kritik maç vedat abi mühim topçu...cok kötü oluyor takım için..maç kaybediliyor..
yıllar sonra bu anektodu anlatırken Vedat abinin bir lafı var ki bu gunlerde cok tartısılan Beşiktaşlı duruşuna dair müthiş bir özet;
" napacaktım ya ? üzerimde bjk formasıyla utanmadan yalan mı söyleyecektim ?"
büyük adamdın büyük beşiktaşlıydın vedat abi ruhun şaad olsun
31 Mayıs 2009 Pazar
1+1=2
6 yıllık hasret dün sonra erdi.Beşiktaş 'da kel bir oyuncu olmadan biz şampiyon olamıyoruz anlasıldı artık...önce zago sonra ernst sampiyonlugun gizli kahramanlarıydı.Mustafa denizli; çakal hoca serin kanlı tavrı yetti bana kalırsa...teknik taktik değişikilk yapmaya gerek yok zira bu kalitesiz ligde. Azıcık sukünet ve istikrar sampiyon yapıyor sizi.Sezonun adamları ; TELLO & ERNST &YUSUF
special thanks ; Yıldırım Demirören
Tüpçü dedik Yeter dedik ama simdi yigidin hakkını teslim etme zamanı ; Türkiye lig tarihinde bu kadar taraftar gibi bir başkan gördünüz mü ? ya da şampiyonluk sevincini geçtim her maçtaki golü ağlayarak kutlayan _? ben görmedim...bu denli yürekten bir sevgi alkışı hakediyor... yaptıgı onlarca hata bi yana türk futbol tarihinin belki de en yürekten seven kulüp başkanı ; yıldırım demirören.... alkışlar tüpçü başkanımıza ...
son olarak ;
Bu büyük camianın şampiyonluğu kutlu olsun...
27 Mayıs 2009 Çarşamba
Üretmek
"Üretmek bir insanın başına gelebilecek en güzel şeydir" ( bu fotograf da yazı da canım babam bülent özlü' ye ait kendisi ben bildim bileli en kısa kelime ile en net mesajları vermiş adamlardan birisi olmustur.. yine babalıgını konusturup bana bu maili atmıs ...sen hiç eksik olma babacım! fotografta babanneciğimi kaybettiğimiz gün bahceye ektiğimiz domatesler ve patlıcanlar var...
ekip tam liste ; çağdaş özlü,sabaa özlü nuri özlü,ismail çatık,semiha çatık)
ekip tam liste ; çağdaş özlü,sabaa özlü nuri özlü,ismail çatık,semiha çatık)
16 Mayıs 2009 Cumartesi
Katranı kaynatsak olur mu şeker?
Bu bir gazete okuyucu yorumudur , şahsi buluşum degil ama bunu ilk ben yazmış olmayı çok isterdim.haber şu ; "Arebeskin kralı ogluyla objektif karşısına geçti ve model oldu ."
altına da benim memleketimin güzel insanı anında döşemiş yorumu ve beni benden almış ;
" katranı kaynatsan olur mu şeker ? cinsini s.ktgm cinsine çeker !"
e ben daha ne diyim ..atalarımızın güzel laflarına mı hayran olayım..onu en dogru yerde cesurca kullanan halkımın mizah anlayısına mı hayran olam bilemedim a dostlar? bu yorum orada bikac dakika felan kaldı muhtemelen moderatörlerin gözünden kaçtı ya da benim gibi bir moderatör bu yorumu cok beğendi ve biraz kalmasına izin verdi bilemiyorumama benim öğleden sonrama renk kattılar o kesin.. ahanda foto yukarıda yorum sizin!
altına da benim memleketimin güzel insanı anında döşemiş yorumu ve beni benden almış ;
" katranı kaynatsan olur mu şeker ? cinsini s.ktgm cinsine çeker !"
e ben daha ne diyim ..atalarımızın güzel laflarına mı hayran olayım..onu en dogru yerde cesurca kullanan halkımın mizah anlayısına mı hayran olam bilemedim a dostlar? bu yorum orada bikac dakika felan kaldı muhtemelen moderatörlerin gözünden kaçtı ya da benim gibi bir moderatör bu yorumu cok beğendi ve biraz kalmasına izin verdi bilemiyorumama benim öğleden sonrama renk kattılar o kesin.. ahanda foto yukarıda yorum sizin!
Süper Lige biraz Arsenik lazım
Play offlarda finalistler belli oldu . Aslen biz aydınsporlu'lar Karsıyakaspor u hiç sevmesekte Kasımpaşa karşısında oynarlarken en gazından bir Kaf-sin-kaf lı gibi hissederim kendimi.
Ne de olsa izmir'dir Ege dir candır...Memleketi haraca sürenleri bağrında beslemiş bir semtin takımındansa Karşıyaka süper lige cok daha fazla yakışır.Taraftar coşkuludur tutkuludur, Çarşı kültüründen mütevellit daha bi severim KSK taraftarını.Futbolun güzelliğini getirir süper lige.
Hep söylüyorum Ankaraspor, B.sehir belediye, Hacettepe düşssün karsıyaka ,altay, boluspor, sakaryaspor gelsin bu lige...can gelsin kan gelsin ...
Karsıyaka gelsin hem biraz arsenik'in zekayı geliştirdiğini yerel seçimlerde izmir'de cok güzel göstermişlerdi bu gençler...iyi gelir iyi..
15 Mayıs 2009 Cuma
Vezne
Çocukluguma dair aklımda kalan soyut simgelerden birisiydi babannemin sokakaga bakan penceresindeki bu delik . Bilincli mi acılmıstı ( sanırım öyleydi ) yoksa kazara mı bilemiyorum net olarak ama hayatımızda önemli bi yeri vardı , Dondurmacı Nizamettin sokagımza efsane melodisiyle teşrif ettiğinde biz sokağa fırlardık ...o zaman yaşımız gereği kişisel servet edinmeye henüz uzaktık ..varlığımız babannelerimizin varlıgıydı ( bu da ilginctir ..anne bana degil babanneler idi asıl mevduat sahibi ) para bu delikten avcumuza bırakılırdı ..vezneydi bir nevi bu delik . Çocuklugumun en keyifli ..en lezzetli anlarına açılan bir vezne... O vezne sadece sokağa değil çoçukluguma ve de en mutlu yıllarıma acılıyordu sanki .Mahallenin gözlem evi gibi bir konumdaydı babannemin evi sokaktan gecenin tekmil verdiği hal hatır sordugu bir sınır kapısının konusma deliğiydi aynı zamanda , yani tek görevi para alısverisi degil enformasyon geçisiydi aynı zamanda ! Sokakta oynarken üzerinde agırlık yapan herhangi bir giyisi ya da objeyi buradan eve iteleyip epey zaman kazanmışlıgımız vardı aynı zamanda ..Herkesin hayatında çocuklugun bittiği gerçeğiyle yüzleştiği bir an vardır benimkiside elimin bu delikten artık sığmadıgını farkettiğim andı , ne kadar büzülürse büzülsün girmiyordu bu delikten o an anlamıstım çocukluk bitmişti. Çocukluğumun o Sigur Ros fon müzikli yılları bu tel örgülü veznenin arkasında kalmıştı ...ama ben o tel örgünün neresinde kaldım ? ona daha tam karar verebilmiş değilim
1 Mayıs 2009 Cuma
Mana mou Hellas
Her yolun bi sonu var biliriz....20'li yıllarda başlayan bu göçebe serüven, bu aidiyeti eksik serüven nihayete erdi...Nuriye Özlü ...Nuriye Peker , abla nuru ,nonu...ya da her ne diye çağırılırsa...artık ebedi isitiratgahında...Gözümüzün nuru,mahellesinin gülü 82'lik genç kızımızı yitirdik...Suyun öteki yanından ,beriki yanına .gizli kapaklı kalmıs hikayeleri ile büyümüş bir neslin kadını Nuriye hanım'ın son yolculugu...Ata topraklarından sürülmüş bir cemaatin gençkızı...hiçbir yere ait olamamanın sessizliği ve içe kapanıklığı ile müthiş çalışan bir dimağın yarattıgı mizahın insanı babannem ! Genc yasta dul kalmanın vakarı son anında bile üzerindeydi...hanımağamız...bitanecik Nuriye'miz....artık aramızda değil...bir bahar gecesi aramızdan ayrıldı...iki yana örülmüş saçlarını da aldı ve gitti....ne oranın nuriyesi ne de buranın Nonu'su yok artık...koca bir mahalleyi öksüz bıraktı ve gitti...80 yıldır dimdik ayakta durdu antik bir çınar gibi ...azraile meydan okudu dimdik ayakta...azrail önce yere düşürdü sonra da aldı bizden...
loreena mc kennit in dickens dublin's the palace adlı eserinde bir söz vardı çevirmeden alıntılıyorum babanneme ithafen ;
"..maybe i can find a place
and call it ;home !.."
loreena mc kennit in dickens dublin's the palace adlı eserinde bir söz vardı çevirmeden alıntılıyorum babanneme ithafen ;
"..maybe i can find a place
and call it ;home !.."
23 Şubat 2009 Pazartesi
the MADRIGAL bir melekti yavrum
2000 yılında hasbelkader klasik gitar çalan iki gençle baslayan sonra git gide serpilen.. ama en başından beri sadece kendi sarkılarını çalan söyleyen bir kır grubuydu the madrigal...altın çağını 2008 de yaşadı ama beşeri husumetlerden ötürü dayanamadı...hassas bir çocuktu adeta...insanı kavgaları kaldıramadı..ve genç yaşta aramızdan ayrıldı....
the madrigal ...
arkasında isim isim sayılabilcek bikaç sadık dinleyici kitlesi bıraktı.. o dostların güzel anıları için... bu yazı yazıldı
ismail çatık
umut ersoy
oktay yalçın
alper gökgöz
gökberk gürdal
pelin kuyu
erman kurtay
deniz yavuz
deniz aksoy
onur görünmez
anıl çatık
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)