
Çocukluguma dair aklımda kalan soyut simgelerden birisiydi babannemin sokakaga bakan penceresindeki bu delik . Bilincli mi acılmıstı ( sanırım öyleydi ) yoksa kazara mı bilemiyorum net olarak ama hayatımızda önemli bi yeri vardı , Dondurmacı Nizamettin sokagımza efsane melodisiyle teşrif ettiğinde biz sokağa fırlardık ...o zaman yaşımız gereği kişisel servet edinmeye henüz uzaktık ..varlığımız babannelerimizin varlıgıydı ( bu da ilginctir ..anne bana degil babanneler idi asıl mevduat sahibi ) para bu delikten avcumuza bırakılırdı ..vezneydi bir nevi bu delik . Çocuklugumun en keyifli ..en lezzetli anlarına açılan bir vezne... O vezne sadece sokağa değil çoçukluguma ve de en mutlu yıllarıma acılıyordu sanki .Mahallenin gözlem evi gibi bir konumdaydı babannemin evi sokaktan gecenin tekmil verdiği hal hatır sordugu bir sınır kapısının konusma deliğiydi aynı zamanda , yani tek görevi para alısverisi degil enformasyon geçisiydi aynı zamanda ! Sokakta oynarken üzerinde agırlık yapan herhangi bir giyisi ya da objeyi buradan eve iteleyip epey zaman kazanmışlıgımız vardı aynı zamanda ..Herkesin hayatında çocuklugun bittiği gerçeğiyle yüzleştiği bir an vardır benimkiside elimin bu delikten artık sığmadıgını farkettiğim andı , ne kadar büzülürse büzülsün girmiyordu bu delikten o an anlamıstım çocukluk bitmişti. Çocukluğumun o Sigur Ros fon müzikli yılları bu tel örgülü veznenin arkasında kalmıştı ...ama ben o tel örgünün neresinde kaldım ? ona daha tam karar verebilmiş değilim
1 yorum:
Veznenin ardındaki asıl koruyucu yeşil renkli, çift kanatlı ahşap bir
pencereydi, zamanla o da yenildi teknolojiye. Dönemin bizim için en büyük
meblası olan 250000 (yazıyla iki yüz elli bin) liralar hep o telörgüdeki
delikten işlem gördü Nizamettin amca dondurma borsasında. Bazen cepteki iki
yüz bin liraların üstüne elli bin liralar o vezneden tamamlandı. ''Keşke
bütün yemekler dondurmadan olsa'' sözü o pencerenin önündeki kaldırımda
söylendi. Dondurmayı yedikten sonra çeşmeden su için, öğle sıcağında
güneşin altında durmayın gibi o dönem hayatımıza yön veren uyarılar o
delikten geçerek ulaştı bize. Sokağa açılan küçük bir pencereden, o p
encerenin telörgüsündeki küçük bir delikten çok haha büyük bir anlamı vardı
bu gün vezne dediğimiz şeyin...
Büyük ''veznedar'' nur içinde yat...
Yorum Gönder