Ne zaman mesele Hrant Dink'in ölümüne gelse Kardesim Onur Gorunmez'in bu yazisini paylasicam cok guzel ifade etmis cunku,altina imzami atar cekilirim
ruhun sad'olsun Hrant baba
Serbesti gazetesi yazarı Hasan Fehmi’nin Galata Köprüsü’nde öldürülmesinin ardından verdiğimiz 41. basın şehidiydi Uğur Mumcu…
1993’te henüz ilkokula giden bir çocuk olarak “neden” sorusuna bir cevap bulamadığım cinayetin ardından yalnızca 14 yıl geçtiğinde liste iyiden iyiye kabarmış ve “son model karanlık güç akımı”mızın “kurtlar vadisi tarikatı”na mensup bir çocuğun elindeki tabancadan çıkan kurşunlarla aramızdan ayrılan Hrant’la birlikte bu sayı 61’e ulaşmıştı.
Daha önce ABD’nin Irak işgali ve İsrail’in Filistin’deki mezaliminin ardından ortaya atılan “hepimizli slogan”ların bir benzeri de Hrant Dink’in ölümünün ardından on binlerce insanın katıldığı cenazede ortaya çıktı:
Hepimiz Ermeniyiz!
Kim bilir belki de Müslüman olduklarından, Iraklılar ve Filistinliler için kullanıldığında kimselere rahatsız edici gelmeyen bu “hepimizli slogan” Ermeniler için kullanıldığında bir “şer odağı” haline gelmişti.
Saadet Partisi’nden Büyük Birlik Partisi’ne, Bülent Ersoy’lu yarışma programlarından Trabzon-Malatya-Elazığ gibi şehirlerin tribünlerine kadar herkes bir olup sloganı kınıyor ve ısrarla Ermeni değil Türk olduklarını vurguluyorlardı:
“Mehmetçiklerimiz can veriyor, kimsenin meydanlara çıktığı yok, elin Ermeni’si için mi meydanlara çıkıyorsunuz? Yazıklar olsun! Hepimiz Mehmet’iz, hepimiz Türk’üz!”
Şaka gibiydi aslında her şey… Ya ben yanlış bir ülkede yaşıyordum ya da yanlış televizyonları seyrediyor, yanlış gazeteleri takip ediyordum; sanki her şehit cenazesinde binlerce insan yürümüyordu “şehitler ölmez vatan bölünmez” diyerek...
Ama anlamak istemediler “hepimiz Ermeniyiz”in “öteki” olmuş bir gruba sahip çıkmak, “yalnız değilsiniz” demek olduğunu; “size yapılan haksızlıklara karşı sizinleyiz” demek olduğunu.
Nefretle dolu yüreklerine bir Ermeni’nin acısının girmesine müsaade etmediler.
“Hepimiz Türküz” cümlesinin ancak, Türklerin bir zamanlar zorla isimlerinin değiştirildiği Batı Trakya’da, evlerinin yakıldığı Almanya Solingen’de, Yunanistan’daki aşırı milliyetçi Ortodoks Halk Birliği Partisi(LAOS)’nin genel merkezinde “kıymetli” olduğunu anlamak istemediler.
“Hepimiz Ermeniyiz’, cümlesi Ermenistan’da ne kadar değersizse ‘Hepimiz Türküz’ de Türkiye de o kadar değersizdir” dediğimizde bile hazırdı ellerindeki etiketleri: vatan haini!
Ulusça yasa gömüldüğümüz 17 Ağustos depreminin ardından Yunanistan’daki Ta NEA Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Leon B.Karapanayotis’in depremin hemen ardından, gazetedeki başyazısına “Hepimiz Türküz” başlığı atmış olduğunu duymak istemediler. Ne tuhaftır ki o zaman da “Dünya Yunan olsun” çevreleri bu gazeteye tepki göstermişlerdi…
Solingen’de Türklerin evlerinin yakılmasının ardından “Almanya’nın iyi insanları”nın attığı ve ne gariptir ki bu kez de “Dünya Alman Olsuncular”ın tepki gösterdiği slogan da aynıydı halbuki: Hepimiz Türk’üz!
Ve biz yapayalnız kaldık Hrant’ın öldürülmesini “dışarıda aleyhimizde kullanılır” diyerek kınayanların çirkin yüzlerinin yanında…
61 basın şehidimizin ardındansa sadece yazdıkları ve yürekleri, bir de büyük şair Nevzat Çelik’in karaladığı şu satırlar kaldı akıllarımızda:
”çok olmadığımız kesin
çok olan tarafta değiliz
çok olan tarafta olmayacağız
türkiye’de kürt olacağız
kürtlerde ermeni
ermenilerde süryani
gidip almanya’da türk olacağız
hollanda’da surinamlı
fransa’da cezayirli
iran'da azeri
amerika'da zifiri zenci olacağız
çoğalan zenci de mutlaka kızılderili
israil'de filistinli
köpeğin karşısında kedi
kedinin karşısında kuş olacağız
kuşun karşısında börtü böcek
hakemler hep karşı takımı tutacak
ve biz hep yedi kişiyle tamamlayacağız maçı…”
onur görünmez
2 yorum:
anlıyarak okuyorum bu yazıyı ve içim sızlıyor... sonra da hısım diyesim geliyor Hrand'a...
anlıyarak okuyorum bu yazıyı ve içim sızlıyor... sonra da hısım diyesim geliyor Hran'a...
Yorum Gönder